SÖYLEŞİ
Mahir KılınçProf. Dr. Cihan Aktaş
“Bayram hatırlama ve muhasebe günleri benim için...”
Sezai Karakoç, “İslam’ın bayramlarında, halkın çehresi ulvi bir anlam kazanır. Sanki cennetten inmiş bir topluluktur, bir gök toplumudur halk.” diyerek bayramların insanların ruhlarına etkisinden söz eder. Acaba bayramlar sizin ruhunuzda, gönül dünyanızda nasıl bir yer tutar?
Yeni sayfalar açmanın günleri bayram, ailemizle, eş ve dostla birlikte çeviririz bu sayfaları, alıştığımız bütün sayfalar da ihmal ettiğimiz ayrıntıları gösterir bu defa. Bayram hatırlama ve muhasebe günleri benim için. Bir önceki bayramdan bugüne neler değişti hayatımda ve bunun anlamı ne? Geçen yıllarım, insan ilişkilerindeki hatalarım, metinlerimdeki sorunlar, bunları telafi yolları üzerine düşünürüm.
Bayram sevinci ile çocuk dünyasının saflığı arasında bir bağ var. Bayram önce çocuklar içinmiş gibi gelir. Yetişkinler için de bir tür kendini saflaşma iklimi oluşturur bu güzel günler oysa. Dünya telaşı ve gamından geri çekilip kendini yeniden ele alma ortamı, bir arınma sağlar. Üzüntü ve yorgunlukların, kavga ve çatışmaların, nefret ve düşmanlıkların ortasında yeni bir başlangıç fırsatı bayram.
Bir bayram öyküsü yazsaydınız öykünüzün kahramanları kimler olurdu, mekân olarak neyi seçerdiniz ve nasıl bir öykü kurgulardınız?
Bayramı sabırsızlıkla bekleyip de şartlar nedeniyle kendini sınırlayan, aslında bayrama dönük pek bir beklentisi olmayan hem göçmen hem işçi bir insanı yazmak isterdim. Kapalı geçirilen aylara inat, aniden, sürpriz bir hediye gibi karşılanan bir park buluşması gerçekleşir. Günün yarısı güneşli ve kasvetli, diğer yarısı yağmurlu ve şen geçer. Ağaçlar altına sığınır topluluk kedilerle birlikte, o da aralarına karışır. Biri bir tabak uzatır, diğeri bir bardak meyve suyu, bir başkası duasını paylaşır, birkaç kişi oyuna çağırır… Arka plandaki mekân, hiç de mesafe kurallarının işlemediği boğucu bir tekstil atölyesi olurdu. Kahramanım işten atılmamak için soluk soluğa kavramaya çalışırdı o saatlerin güzelliğini. Parkta bir sebeple bir araya geldiği insanlar için de o saatlerin bir başlangıç oluşturacağını hissettirmek isterdim. Bayram öylece geçip giden günler olmamalı ama oluyor maalesef.
Kurbanı emreden Kevser suresinde namazla kurbanın birlikte zikredilmesi yakınlığa vesile olan ibadetler olmalarındandır. Rabbe yakınlaşma ile çok hayır anlamına gelen kevser arasındaki bağlantı hakkında neler söylersiniz?
İyilik ve esenlik ırmağı ancak bizim iyi ameller ve niyetlerimizle sürdürebilir duru akışını. Rad suresinin 17. ayetinde geçtiği gibi, vadiler dolusunca akıp sele dönüşen su üzerindeki kirli köpüğü alıp götürür. Geriye kalan, dünya durdukça duracak duru su gibi olmak da faydalı ve kalıcı işler yapmakla mümkün. Güçsüz, yoksul, hasta ve kapatılmışların üzerimizde bir hakkı var. İnsan olmak, olmuş bitmiş bir şey değil, bir sürü yeteneğimiz var beslenmesi gereken, hayatiyetini korumak sürekli bir çaba istiyor. O çabanın yürüyüşü bize yeni kardeşler kazandırır. Rabbin rızasını kazanmakla, kardeşlerini yeniden kazanma, onları hayata kazandırma gibi ameller birbirinden bağımsız düşünülemez.
Bayramın her birimizin gönül dünyasında farklı manaları vardır. Sizin hayatınızda bu manaya tercüman olan bir bayram hatıranız var mı?
İran’ın Urumiye şehrinde yaşayan görümcem Betül Hanım’ın, tıp fakültesinden mezun olur olmaz vefat eden oğlu Emir’i toprağa verdikten birkaç yıl sonra ilk kez yüzünün güldüğü bayram galiba… Kara Bayram başlığıyla bir öyküme de ilham vermişti. İran’da Kara Bayram, yaslı annenin evladının vefatının ardından gördüğü ilk bayramdır. Bir başka bayram gelir ve kendisine hediye edilen renkli bir giysiyi giymek üzere siyah giysilerini çıkarır yaslı anne.