ADALET - Doç.Dr. Halil ALTUNTAŞ
Hak ve adalet insanlık tarihi boyunca üzerinde en çok söz söylenen, yazılıp çizilen, görüş belirtilen iki kavram olmuştur. Bugün de geçmişten kat kat daha fazla söz konusu ediliyor. Bir şeyin yeterince var olması onu kanıksanmaya ve unutulmaya mahkûm ediyorsa, yok olması da durmaksızın anılmasına sebep olabilir mi? O halde hak ve adaletin bu kadar gündemde olması, yeryüzünde insaf ve hakkaniyetin hiç olmadığı kadar çiğnendiği bir döneme işaret etmiyor mu? Konuyu küresel planda daha da içinden çıkılmaz hâle getiren bir gerçek var. O da şu: Bu kavramları adalet yoksunlarından ziyade, yavuz hırsız misali, adaleti yok edenler dillendiriyor. İnsanlık var oldukça bir şekilde gündemde olması kaçınılmaz bir konudan söz ediyoruz. Biliyoruz ki, hak ve adalet üzerinde söylenecek hiçbir söz gereksiz olmayacak ve konuyu kapatmayacaktır. 00:00 Adalet - Doç. Dr. Halil Altuntaş 03:31 Nedir Hak? 09:34 Güncel Sorunlarda “Hak” Kavramı 12:16 Hakkın Üstünlüğü İlkesi 15:06 Hak ve Yükümlülük İlişkisi 18:10 Hakların Tasnifi 20:59 Kul Haklarının Çeşitliliği 27:23 Adalet Nedir? 35:29 Siyasal Otorite ve Adalet 39:09 a. Hukukta Adalet 44:58 b. İktisatta Adalet 47:14 Hayat Parçalanamazsa Adalet de Parçalanamaz #DijitalYayınlar #SesliKitap #Adalet #HalilAltuntaş

HAK DUYARLILIĞI - Dr. Muhlis AKAR
İnsan yeryüzünün en değerli, akıllı, güçlü ve iradeli varlığıdır. Yerlerin ve göklerin sahiplenmekten çekindiği “emanet”i o üstlenmiştir. Emanet, sorumluluk demektir. Ve insan, yeryüzünde hayatın erdemli, hak ve hukuka riayetli, adaletli ve merhametli bir seyir izlemesinde sorumluluk sahibidir. Sorumluluğun olduğu yerde haktan da bahsedilir. Çünkü hak ve sorumluluk, birbirlerini tamamlayan, birbirleri üzerinden anlam bulan kavramlardır. “Hak” kavramının dilimizde çok çeşitli anlamları, dinimizde çok özel bir yeri ve değeri vardır. Hak, gerçeğe uygun olan söz ve doğru yol demektir; hakikatin kardeşidir. Hak; korunması, gözetilmesi ya da sahibine ödenmesi gereken maddi-manevi her türlü borç, görev ve imkândır. Hak; bir kişinin yetkileri, ayrıcalıkları ve diğer varlıklara karşı sabit olan görevleridir. “Hak ve sorumluluk bir terazinin iki kefesi gibidir. İnsanların birbirleri üzerindeki hakları, onların karşılıklı olarak sorumluluk alanlarını da oluşturur.” Bu doğrultuda “Hak Duyarlılığı” adlı eser, hak ve sorumluluk kavramlarının birbirleri ile olan yakın ilişkisini gözler önüne sermeyi amaçlıyor. İnsanın erdemli bir şekilde davranarak hak ve hukuka riayet etmesi, adaletli ve merhametli davranması gerektiğine dikkat çekiyor. Ancak haklar korunduğu ve yükümlülükler yerine getirildiği oranda topluma huzur ve güvenin hakim olabileceğini vurguluyor. 00:00 Hak Duyarlılığı - Dr. Muhlis Akar 01:35 Hak nedir? 05:34 Yüce Allah’ın Üzerimizdeki Hakları 08:22 Üzerimizdeki Kul ve Kamu Hakkı 16:07 Hayat Hakkı 19:01 Anne-Baba Hakkı 21:51 Çocuk Hakkı 22:47 Eşlerin Birbirleri Üzerindeki Hakkı 24:20 Akraba Hakkı 25:34 Komşu Hakkı 27:38 Yetim Hakkı 29:04 Fakir ve Yoksul Hakkı 30:38 Kardeşlik Hakkı 32:46 İş gören ve İşveren Hakkı 36:14 Diğer Canlıların Hakları 40:38 Netice Olarak #DijitalYayınlar #SesliKitap #Hak #MuhlisAkar

IRKÇILIK - Prof.Dr. Adnan Bülent BALOĞLU
"Irk “Bir canlı türünde aynı öz yapıyı taşıyan canlıların oluşturduğu alt bölüm” anlamına gelir. Eğer burada söz konusu insan ise ırk, etnik kökene göre yapılan bir tasniftir. Irkçılık ise; belli bir ırkı, nesebi, kökeni öncelemenin, aşırı biçimde vurgulamanın, yeryüzündeki diğer ırklara karşı bir üstünlük ve imtiyaz gerekçesi yapmanın adıdır. Irkçılık; ırk farkı güderek diğerlerini aşağılamanın, ezmenin, sömürmenin, yok etmeye kalkışmanın adıdır. Bir başka ifadeyle ırkçılık; insanın diğer bütün özelliklerini bir kenara bırakarak sadece ırkı üzerinden anlam kazandığı ya da anlamsızlaştığı sistemin adıdır. Milliyetçilik; vatan, toprak, bayrak, kültür, millî ve manevî değerleri ilelebet yaşatma arzusu anlamına geldiği müddetçe ırkçılıktan ayrılır. Ama ırkçılık bu düşüncelerin ötesinde bağnaz, tutucu, yıkıcı, dışlayıcı, zulmedici bir karakter taşır. “Irkçı, renkleri yalnızca siyah ve beyazdan ibaret gören bir ‘renk körü’dür… Irkçı, bir “günah keçisi” arar; bulduğunda ise “vurun abalıya!” der… Irkçı, uzaklaştıracağı, ötekileştireceği, kıyıya itip dışlayacağı ve nihayet mümkünse kendine kul köle edip sömüreceği bir muhatap koyar karşısına… Irkçı, sevgisiz ve müsamahasız büyümüştür. Zalimdir, insafsızdır, bencildir. Kendisini güçlü zannetse de aslında acizdir… Hiç kimse anasından ırkçı doğmaz. Irkçı doğulmaz, ırkçı olunur! Irkçılık öğrenilir ve öğretilir. Irkçılık üretilir ve aşılanır. O halde ırkçılıkla mücadele etmemiz mümkündür. Eğitime önem vererek kişilik bozukluğu ya da zihniyet problemi yaşamayan sağlıklı nesiller yetiştirmek bizim elimizdedir!” “Irkçılık” adlı eser, kör bir ideoloji olan ırkçılığa İslam’ın bakış açısını yansıtmak amacıyla kaleme alınmıştır. Eser, insana ırk üzerinden değer biçmenin dinde yasaklandığını, Allah ve Peygamber nezdinde ırk ayrımının zerre kadar itibarı olmadığını vurgulamıştır. Rabbimiz katında önemli olanın dindeki samimiyet ve sorumluluk bilinci olduğuna dikkat çekmiş, insanın insanlık onuru bakımından eşit olduğunu gözler önüne sermiştir. Eser, ırkçılık ve milliyetçilik arasındaki ayrımın farkına varmak ve İslam’ın ırka dayanan bir hiyerarşiyi yasaklamasının boyutlarını anlamak isteyen okuyucularını beklemektedir. 00:00 Irkçılık – Prof. Dr. Adnan Bülent Baloğlu 05:27 Irkçılığın tanımı 09:24 İslam’da ırkçılık var mıdır? 12:56 İlk ırkçı şeytan 17:24 Irkçılığın utanç verici tarihi 24:31 Irkçılık bugün de yaşıyor 26:24 Irkçı:narsist kişilik #DijitalYayınlar #SesliKitap #Irkçılık #AdnanBülentBaloğlu

İYİLİK VE İHSAN - Prof.Dr. Huriye MARTI
İnsan bu dünyaya “inanmak” ve “iyi işler yapmak” için gelen bir yolcu, hayat ise iyiliği benimseme ve iyilerden olma yolculuğudur. İnsanı yaratan, nimetlerle buluşturan, koruyan, bağışlayan, rahmetiyle kuşatan Allah’tır. Ve Allah, hangimizin daha iyi işler yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratmıştır. O halde hayat, bir iyilik sınavıdır. 00:00 İyilik ve İhsan - Prof. Dr. Huriye Martı 02:44 Nedir İyilik? 05:53 İyiliğin İzdüşümleri 10:40 Peki ya Kötülük? 15:31 Kime İyilik Yapılmalı? 23:55 İyilik Ama Nasıl? 26:47 Velhasıl #DijitalYayınlar #SesliKitap #İyilik #İhsan #HuriyeMartı

HAYAT HAKKI - Prof.Dr. Hilmi KARSLI
Allah Teâlâ, insanı bütün mahlûkattan üstün ve şerefli kılmıştır. O’nun gönderdiği dinlerin en büyük hedeflerinden biri, insan hayatının dokunulmazlığını korumaktır. Her insan, ana rahminden itibaren yaşama hakkına sahiptir ve onun bu hakkı dokunulmazdır. Allah Teâlâ, cinayeti insanoğluna haram kılmıştır. Bütün dinler, haksız yere adam öldürmenin hem kanun önünde ağır bir suç hem de Allah katında büyük bir günah olduğu noktasında birleşir. Mensubiyeti ne olursa olsun bir kişinin öldürülmesi bütün insanlığın öldürülmesi kadar ağır bir vebaldir. Yahut hangi inanca, soya veya millete mensup olursa olsun bir insanın yaşamasına vesile olmak, bütün insanlığın yaşamasına vesile olmak kadar faziletli bir ameldir. Hayatın korunması, insanın en temel haklarındandır. Herkes bu güvenceden istifade eder. İnsanlık tarihi boyunca savaş ve çatışmaların çokluğuna dikkat çeken “Hayat Hakkı” adlı eser, hayat hakkının önemini ve dokunulmazlığını konu ediniyor. Allah’ın varlığına ve birliğine inanmanın, O’nun yarattığı şeylere saygı göstermeyi gerektirdiğini söylüyor ve “Yaratılanın, Yaratan’dan ötürü sevilmesi” ilkesine vurgu yapıyor. “Bir Müslüman, inanç açısından diğer insanlarla aynı değerleri paylaşmasa da, insanlık paydasında onlarla buluşur. Bu manada ırk, dil, renk, cinsiyet ve yaş ayrımı gözetilmeksizin bütün insanlar değerlidir ve saygı görme hakkına sahiptir." 00:00 Hayat Hakkı - Prof. Dr. İbrahim Hilmi Karslı 02:38 Hâl-i Pür Melâlimiz 09:39 Kan Dökmek: Şeytanlaşma Varılan Son Kerte 18:29 Sen Beni Öldürmeye Kalkışan da… 24:20 İnsanı Öldürmek, İnsanlığı Öldürmektir 28:58 Töre Cinayetleri ve Kan Davaları 33:59 İnsanlıktan Çıkmanın Diğer Adı: Terör 38:03 Kısasta Sizin İçin Hayat Vardır 40:38 Sonuç #DijitalYayınlar #SesliKitap #Hayat #Hak #İbrahimHilmiKarslı

KİTAPLARA İMAN - Prof.Dr. İlyas ÇELEBİ
Akletme, bilme ve idrak etme yeteneklerine sahip olan insanoğlunun, belki de imtihanın gereği olarak unutma ve yanılma özelliklerine de sahip olduğunu biliyoruz. İnsanların, bu özellikleri sebebiyle zaman zaman peygamberler tarafından kendilerine öğretilen bilgileri unutarak yanlış yollara saptıklarını ve hatalı uygulamalar içine girdiklerini, bunun üzerine de Allah Teâlâ’nın yeni peygamberler göndererek onları yeni kitap ve bilgilerle donattığını görüyoruz. Söz konusu peygamberler gönderildikleri toplulukları uyararak hata ve yanlışlarından dönmelerini istemişlerdir. Bütün peygamberler gibi ilâhî kitaplar da aynı amaçla gönderilmiştir. Mesajlarında ortak konular yanında birbirlerinden farklı olarak dile getirdikleri hususların olması, onların gönderiliş amaç ve maksatlarını değiştirmez. Bu nedenle bizler, aralarında ayırım yapmaksızın bütün peygamberlere inandığımız gibi, yine aralarında ayırım yapmaksızın bütün ilâhî kitaplara da inanırız. Kur’an’a iman etmek demek, onunla bize gönderilen mesajları doğru anlamak, bu mesajların yüce Allah’ın buyrukları olduğunu kabullenmek ve gereklerini yerine getirmek demektir. Allah Teâlâ’nın, son peygamberi Muhammed Aleyhisselâm’a gönderdiği şekilde, tahriften korunmuş olarak bize kadar gelmiş bulunan yüce kitabımız Kur’ân-ı Kerim elimizdedir. 00:00:00 Kitaplara İman - Prof. Dr. İlyas Çelebi I. TEMEL ESASLAR 00:00:20 A. İlâhî Kitaplara İman Etmenin Gereği 00:04:36 B. Kitapların Gönderiliş Hikmetleri 00:14:16 C. Kitapların Vahyedilişi BİRİNCİ BÖLÜM İLÂHÎ KİTAPLARIN GÖNDERİLDİĞİ PEYGAMBERLER 00:21:10 I. SAYFALAR 00:24:12 II. KİTAPLAR 00:24:54 A. Tevrat 00:30:24 1. Tevratın Bölümleri 00:35:32 2. Kur’an’a Göre Tevrat’ın İçeriği ve On Emir 00:40:02 B. Zebur 00:43:36 C. İncil 00:54:11 D. Tahrif Meselesi İKİNCİ BÖLÜM 01:11:23 KUR’ÂN-I KERİM 01:12:56 I. KUR’ÂN-I KERİM’İN ÖZELLİKLERİ 01:19:45 II. KUR’AN TARİHİ 01:19:48 A. Kur’an’ın Nüzulü, Yazılması, Toplanması, Çoğaltılması ve Tevâtür Yoluyla Nakledilmesi 01:27:47 B. Kur’an’ın Tertibi 01:31:31 İ‘caz Şekilleri 01:43:11 V. KUR’ÂN-I KERİM’İN MUHTEVASI 01:49:11 KUR’AN’I DİĞER İLÂHÎ KİTAPLARDAN AYIRAN ÖZELLİKLER 01:52:45 SORULAR – CEVAPLAR 01:59:05 SONUÇ #Kitaplaraİman #DijitalYayınlar #SesliKitap

GELENEK ve HAKİKAT ARASINDA KADIN
Kur’an-ı Kerim’in bütün uyarıları ve Hz. Peygamberin örnekliğine rağmen, 21. yüzyıla girdiğimiz bir dönemde kız çocuklarımızın ve kadınlarımızın eğitilmeleri ve iyi yetiştirilmeleri konusunda her birimizin üzerine düşen farklı sorumlulukların bulunduğu açıktır. Özellikle cinsiyet farklılığının, hiyerarşik ve katı kalıplar içinde algılandığı bazı toplum kesimlerinde, kız çocukları ve kadınların töre cinayeti, aile içi şiddet, eğitim ve cinsiyet ayrımcılığı gibi bir dizi olumsuzluklara hedef olması işin belki de en üzücü yanıdır. Namus kavramının ve onunla yakın içeriklere sahip iffet ve ırz kavramlarının çok daha geniş bir kapsamı, insanın düşünce, niyet ve bütün davranışlarıyla bağlantıları bulunduğu hâlde, bunların dar bir çerçevede anlamlandırılması, yine bunların sadece kadına düşen bir sorumluluk olarak görülmesi de söz konusu zihniyetle, sosyal yapıyla ve gelenekle beslenen bir başka yanlış anlayıştır. Diyanet İşleri Başkanlığı, ülkemizin kadın sorunlarına karşı duyarlı olup bu sorunların çözümünde aktif rol almayı kalıcı bir politika olarak benimsiyor. Kadın sorunlarıyla ilgili çalışmalar yürüten çeşitli kurum ve kuruluşlarla görüşmeler yaparak, dinin yanlışı onaylayıcı bir referans olmasını önleyip doğruya destek veren bir aydınlık olmasını, birlikte ve barış içinde yaşadığımız, birbirimize insan olarak saygı ve sevgi duyduğumuz bir dünyayı inşada yüce dinimizin kalıcı öğretisini yapı taşı kılmayı hedefliyor. 00:00:00 TANITIM 00:00:09 KADIN SORUNLARININ KAYNAĞI DİN DEĞİLDİR/ Prof. Dr. Ali Bardakoğlu 00:04:34 CİNSİYET KÜLTÜRÜ VE KADIN SORUNU / Prof. Dr.M. Şevki Aydın 00:16:46 İSLAM VE KADIN YAZILARI ÜZERİNE / Prof. Dr. Mehmet Görmez 00:26:03 PROF.DR. MEHMET SAİD HATİBOĞLU İLE İSLAM’IN IŞIĞINDA KADIN/ Ayfer balaban-Hatice Güler 00:41:25 VAHİY SÜRECİNDE KADIN / Prof. Dr. Fahri Kayadibi 00:49:13 KADIN HAK NURU MU, YOKSA / Dr. Hatice K. Arpaguş 01:01:24 KUR’AN’DA ÖZGÜR VE SORUMLU BİR VARLIK OLARAK KADIN / Hafsa Fidan 01:10:21 KUR’AN’DA KADIN PORTRELERİNDEN KESİTLER / Dr. Mehmet Ünal 01:27:23 MÜMİNLERİN BİLGE ANNESİ: HZ. AİŞE / Hatice Kübra Görmez 01:39:36 YEN İÇİNDE KALMAYAN KIRIK KOL / Prof. Dr. İ. Hakkı Ünal 01:43:04 DİNDARLIĞIN CİNSİYETSİZLİĞİ ÜZERİNE / Yrd. Doç. Dr. Hülya Alper 01:51:02 KADIN DİNDARLIĞI VEYA DİNDARLIĞIN KADIN ÜZERİNDEN TOPLUMA YANSIMALARI/Hasibe Turan #DijitalYayınlar #SesliKitap

KADERE İMAN - Prof.Dr. Cağfer KARADAŞ
Kader, Hz. Âdem’den itibaren insan zihnini meşgul eden önemli meselelerden biridir. “Allah’ın geleceğe dair ilmi ve planlaması” anlamına gelen kader her şeyden önce kişinin gelecekteki hayatını ilgilendirmektedir. Bu yüzden insan, yaratılışından itibaren hem içinde bulunduğu evrenin ve sakinlerinin hem de kendisinin geleceğini merak etmiş, kendince geleceğiyle ilgili öngörüler ve çözümler üretmeye çalışmıştır. Ancak zamanın “şimdi” noktası ile sınırlı bulunan insanoğlu gelecek konusunda kesin bir bilgiye sahip olamamış ve sürekli bir çözümsüzlük duygusu hissetmiştir. Söz konusu duygu zaman içinde onun zihninde geleceğe dönük bir kaygı yumağının oluşmasına da sebep olmuştur. Bu anlamıyla gelecek kaygısı insanın en zayıf tarafını oluşturmaktadır. Çünkü o, daha çok bu yönünden etki altında kalmakta, aldatılmakta veya aldanmaktadır. Günümüz insan grupları içinde özellikle dinî inançları zayıf olanların “gelecek” korkusu, tarihte olduğu gibi devam etmektedir. Bu arada yıldız, gezegen ve burçlarda mânevî güç olduğuna inanan ve bunların gelecek (kader) üzerinde belirleyici rollerinin bulunduğunu vehmeden insanların sayısı da az değildir. Bunun bir sonucu olarak falcılık, cincilik, ruhçuluk ve medyumluk yöntemleri yayılma alanları bulabilmektedir. Günümüz insanının bu tür aldanmalardan kurtulması, kader inancının sağlıklı ve sağlam bir zemine oturtulmasına bağlıdır. Bu da ancak Allah’ın kudreti ve evrenin işleyişiyle insanın özgürlüğü ve sorumluluğu hakkında güvenilir kaynaklardan tutarlı ve doğru bilgilerin sunulmasıyla mümkün olur. Kader konusuna ayrılan bu kitabın telifi sırasında söz konusu unsurlar dikkate alınmıştır. 00:00:00 KADERE İMAN - PROF. DR. CAĞFER KARADAŞ BİRİNCİ BÖLÜM KADERİN ANLAMI VE DİNÎ DAYANAĞI 00:00:21 I. KADERİN ANLAMI 00:01:51 II. KUR’AN’DAN VE SÜNNETTEN DELİLLERİ 00:13:19 III. KADERE İNANMANIN ALLAH İNANCI İLE BAĞLANTISI 00:19:05 IV. ALLAH’IN İLMİ VE KADER 00:22:05 V. ALLAH’IN İRADESİ VE KADER 00:24:02 VI. ALLAH’IN YARATMASI VE KADER İKİNCİ BÖLÜM KADER VE İNSAN 00:26:17 I. İNSANIN KENDİSİNİ VE ÇEVRESİNİ BİLMESİ 00:35:52 II. SORUMLULUĞUN KAYNAĞI 00:39:18 III. İNSAN FİİLİ VE SORUMLULUK ÜÇÜNCÜ BÖLÜM KADERİN BİLİNMESİ 00:43:56 I. KADERİ BİLMENİN İMKÂNI 00:49:02 II. KADERİ BİLMENİN ÖNÜNDEKİ ENGELLER 00:57:16 III. KADERİN BİLİNEMEMESİNİN HİKMETİ 00:59:56 IV. KADERİN DEĞİŞİP DEĞİŞMEMESİ DÖRDÜNCÜ BÖLÜM KADERLE İLGİLİ DİĞER KONULAR 01:01:45 I. İLİM-MÂLÛM / TÂBİ-METBÛ 01:03:51 II. HİDAYET-DALÂLET 01:11:02 III. HAYIR-ŞER 01:14:42 IV. KISMET 01:17:56 V. TEVEKKÜL 01:19:39 VI. DUA 01:22:49 VII. ECEL 01:25:52 SONUÇ #Kadereİman #DijitalYayınlar #SesliKitap

CAMİ VE HAYAT
İslam tarihinin çeşitli dönemlerinde ve İslam dünyasının farklı bölgelerinde mescid; namazgâh, cami gibi farklı isimlerle anılsa da, bütün bu yapıların işlevi aynı olup eskiden olduğu gibi tevhit dininin bağlılarının bir ve beraber oldukları yerler olarak hizmet vermeye devam etmektedirler. Cami ve mescidlerin ilk ve en önemli işlevi, Allah’a ibadet edilen mekânlar olmasıdır. Ayrıca cami merkezli medeniyet, mekân öncelikli değil, zaman öncelikli bir medeniyetin doğmasını sağlamıştır. Camilerin etrafında oluşan sosyal yapı, hayatlarını minarelerden okunan ezana göre düzene koymakta, yaşantılarını onunla tanzim etmekteydi. Eser; İslam’da mabedin ortaya çıkışından, caminin hayat veren iklimi, medeniyetle ilişkisini ele alırken gözyaşına ve cıvıltıya hasret kalan camilerimizin sessizliğine de çözüm sunuyor. Kalbini lüks ev, konforlu araba, mal-mülk, makam ve mevkiye bağlayan insanoğluna kim olduğunu, niçin yaratıldığını en güzel şekilde camilerin hatırlatacağını dile getiriyor… 00:00:00 CAMİ VE HAYAT 00:00:06 İSLAM’DA MABEDİN ORTAYA ÇIKIŞI VE TARİHSEL GELİŞİMİ - Prof. Dr. Adnan DEMİRCAN 00:09:25 SAADET ASRINDA CAMİ - Prof. Dr. Raşit KÜÇÜK 00:27:02 HAYATIN MERKEZİNDE FONKSİYONEL CAMİ - Prof. Dr. H. Kâmil YILMAZ 00:38:10 CAMİYLE HAYAT BULMAK CAMİYE HAYAT VERMEK - Haydar BEKİROĞLU 00:50:40 HAYATIMIZI İNŞA EDEN KURUM: CAMİLERİMİZ - Prof. Dr. İlhan GENÇ 01:04:49 CAMİ VE MEDENİYET - Prof. Dr. İsmail L. ÇAKAN 1:26:47 İSLAM MEDENİYET TASAVVURUNDA ŞEHİR: MEDİNE - Prof. Dr. Sadettin ÖKTEN 01:38:57 BİR EĞİTİM-ÖĞRETİM KURUMU OLARAK CAMİ - Prof. Dr. Nesimi YAZICI 02:23:10 TEBLİĞ VE İRŞAD AÇISINDAN CAMİ - Prof. Dr. Nevzat ÂŞIK 02:42:04 CAMİDE AİLEYE YER AÇMAK - Prof. Dr. Huriye MARTI 02:57:02 KALBİ MESCİDLERE BAĞLI OLMAK - Hale ŞAHİN 03:06:59 OSMANLI KÜLTÜRÜNDE ŞEHİR VE CAMİ - Prof. Dr. Osman KÖSE 03:18:51 CAMİLERİN MANEVİ MİMARLARI - Dr. Ekrem KELEŞ 04:01:31 TOPLUMUN İNŞASINDA DİNİN VE DİN GÖREVLİSİNİN YERİ - Prof. Dr. Ejder OKUMUŞ #Cami #Hayat #DijitalYayınlar #SesliKitap