CAMİ VE KİTAP

KİTAP HAKKINDA

Kitap, Müslüman toplulukları için bir iman meselesidir. İnanç esaslarımızdan birinin ‘kitaplara iman’ olması bu durumu gösterir niteliktedir. Camiler ise en başından beri hem bir ibadet mekanı hem de bir mektep olmuştur. Peygamber Efendimizin inşa ettiği mescitte, Ashab-ı Suffe başta olmak üzere ilme meraklı nice insan aradığını bulmuş aynı zamanda ibadetlerini gerçekleştirmiştir. Bu mescitte Kur’an vahyi yazıya dökülmüştür. “Cami ve Kitap” adlı eser “Kitabın camiyle buluşması, İslam toplumunun neşvü nema bulduğu ilk yıllara uzanan nadide bir buluşmadır. ‘Oku!’ emriyle insana seslenmeye başlayan bir dinin ‘kaleme ve satır satır yazdıklarına’ yemin ederek konuşan Yüce Kitabı, asırlardır camilerimizde okunur.” diyerek sözlerine başlıyor. Cehalet ve taassubun giderilmesi, hak ile batının ayrıt edilmesi ve İslam toplumun güçlenmesini cami ile kitabın buluşmasına bağlıyor. Çağımız içerisinde görselliğin egemenliğiyle birlikte insan ile kitap arasına mesafenin girdiğine dikkat çekerek, kitabın değerini yitirdiğini söylüyor. Ancak tarih boyunca insanoğlunun, kendisini ve bütün olarak evreni kitap üzerinden anlayıp anlamlandırdığına, kitabın davetiyle insanın Allah’a inandığına ve ibadetin sırrına vakıf olduğuna vurgu yapıyor. Merhum Arif Nihat Asya’nın beyitine yer veriyor: “Bizde ayrı sayılmaz bir kitap, bir mihraptan; Ki uğuldar kubbemiz, ‘Oku’ diyen hitaptan!” Bir Kitap ve müessese medeniyeti olarak İslam’ın ele alındığı, cami ve kitabın insan, toplum ve medeniyetin inşasındaki rolüne yer verildiği, Kur’an-ı Kerim’in okumaya ve kitaba verdiği değerden bahsedildiği eser, ‘cami’ ve ‘Kitap’ arasındaki ilişkiyi ve önemini derinlikli bir şekilde okumak isteyen okuyucularını bekliyor.